Ex[TR]a JaiL DeathruN ServeR 95.173.173.156
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ex[TR]a JaiL DeathruN ServeR 95.173.173.156

Ex[TR]a JaiL DeathruN ServeR ßy Kinq
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Profesyonel oyunculuk ve Counter-Strike:Source

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 23
Tecrübe Puanı : 575220
Kayıt tarihi : 02/09/10
Yaş : 27
Nerden : Denizli

Profesyonel oyunculuk ve Counter-Strike:Source Empty
MesajKonu: Profesyonel oyunculuk ve Counter-Strike:Source   Profesyonel oyunculuk ve Counter-Strike:Source I_icon_minitimeCuma Eyl. 03, 2010 2:43 pm

Counter Strike, şu sıralar hayatında bir dönüm noktasında. Bir tarafta CS 1.6 büyük, aktif ve rekabetçi bir oyuncu kitlesine sahipken, diğer tarafta CS Source aynı kitleyi kendine çekme ve FPS bazlı oyun turnuvalarının standardı olma yolunda. Bu makalede ise bunun sebeplerini açıklamaya çalışacağız.

“Profesyonel oyuncu” ne demektir? Bu kavram, hayatını oyun oynayarak geçiren pek çoğumuza tanıdık geliyor. Şimdi bu kelimeyi anlam olarak biraz farklılaştıralım. Profesyonel oyuncu, sözleşmeyle oyun oynayan ya da öncelikli gelirini oyun oynayarak kazanan insan olsun. Ayrıca gerçek bir profesyonel oyuncunun gelirini sadece ödüllerden de kazanmadığını ekleyelim, yani burada bir sponsorluk faktörü de var. Kazanmaları ya da kaybetmeleri fark etmez, progamer’lar bir turnuvada yarışmak için kendileri para ödemezler ve ekipmanlarını da kendileri satın almazlar. Bu tanıma göre, günümüzde aslında çok sayıda progamer yok. CS’de ise bu sayı muhtemelen 100’ün altında.

WCG, ESWC gibi firmalar profesyonel oyuncular için oyun turnuvaları düzenleyerek para kazanan bir organizasyonlar. Bu kurumlar ve yaratıcıları yıllar içinde genelde bütün oyunların ve özellikle CS’nin rekabet anlamında gelişimi için pek çok şey yapmış olsalar da birer ticari işletme olarak faliyet gösteriyorlar. Bu firmaların birinci gelir kaynağı da düzenlenen turnuvalar olduğu için sponsorlardan sağlanan gelir de oldukça önemli. Sponsorluk , geniş kapsamlı etkinlikler için anahtar kavram. İyi sponsorlar da iyi bir ödül demek ki bu da daha yüksek kalitede bir etkinlik ve en iyi oyuncuların katılımının garantilenmesi anlamına geliyor.

Profesyonel oyunculuğun bel kemiği, sponsorluk elde edip bunu korumak mıdır? Evet. Katılımcılarının oyunda iyi oldukları için finansal olarak ödüllendirilmeleri için sadece ödül parasından daha fazlasına ihtiyaçları var. Etkinliklerin oyundaki en iyi oyuncuları çekebilmesi için de zengin turnuvalar gerekli. Bunların hiçbiri de sponsor olmadan gerçekleşemiyor.

Dolayısıyla, eğer sponsorlar profesyonel oyunculuğun anahtarıysa; çalışanlara ve turnuva ödüllerine bu kadar para harcarken beklentileri neler? Ürünlerini ya da hizmetlerini satmayı bekliyorlar. Bu kadar basit. Aynı şekilde Coca Cola da bir futbol maçında reklam yaptığı zaman amacı futbol taraftarlarının Coca Cola almasını sağlamak. Bir futbol maçını futbol taraftarlarından başka kimler izler? Doğrudan satış yapmayı amaçlamadıkları futbol oyuncuları. Fakat firma, bir futbol oyuncusuna sponsor olurken, ürünlerini sattırması için, o oyuncunun şöhretine ve popülaritesine güveniyor. Reklamı yapılan ürünün doğrudan tüketilmesi de gerekmiyor, sponsorlar uzun dönemde satış artışı sağlayan “marka farkındalığı” yaratmak için de çaba sarfetmekte.

Samsung, Abit ve benzer firmalar oyun turnuvalarına sponsor olarak binlerce dolarlık ödüller verdikleri zaman ürünlerini ve servislerini satma beklentisi içinde oluyorlar. Doğrudan satış olmasa da, “marka farkındalığı” da beklentileri arasında. Örnek olarak World Cyber Games'in ana Samsung'u gösterebiliriz. Samsung'un WCG etkinliklerine sponsor olan esas birimi Sports Marketing grubu. WCG’ye sponsor olmalarındaki amaç, yeni bir bilgilsayar donanımı alınacağı zaman oyuncuların Samsung ürünlerini düşünmeleri. Ayrıca, Samsung'un oyun sektöründe sponsor olması piyasayı Abit ya da İntel gibi başka markaların gözünde de daha çekici hale getiriyor. Aynı prensipler diğer oyun turnuva sponsorları için de geçerli.
Peki tüm bunların CS’nin hangi versiyonunun oynandığıyla ne ilgisi var? Grafik kartı üreticisi nVidia için çalışan bir marka pazarlama müdürü olduğunuzu düşünün. Geforce 6 serisi ürünlerinin tanıtımıyla ilgili belli hedefleriniz var. Bir oyun turnuvasına sponsorluk için 100,000$ veriyorsunuz. Bu senaryodaki problem şu ki, parayı Geforce 3 ekran kartı ile rahatça çalışabilen bir oyun olan Counter-Strike 1.6’nın üzerine kurulu bir turnuva için ödüyorsunuz. Genel “marka farkındalığı” amacının dışında bunun ürün satışınıza ne etkisi oluyor?

Bazı açılardan Counter-Strike oyuncularının sadece Counter-Strike oyuncusu değil, genel olarak oyuncu oldukları ve CS 1.6 dışında oyunlar oynayarak da bilgisayarlarını upgrade etme ihtiyacı duydukları düşünülebilir. Bu noktada tekrar nVidia pazarlama senaryomuza geri dönelim. Düzgün çalışması için kesinlikle modern donanım gerektiren bir oyunun tanıtımına yatırım yapmak mı daha iyi bir yatırımdır yoksa modern donanım gerektirmeyen ama oyuncuları başka oyunlar oynarken muhtemelen daha iyi bir sisteme ihtiyaç duyan bir oyuna yatırım yapmak mı? Yanıt oldukça açık.

Counter-Strike:Source’a geçişte oyunun geliştiricisi olan Valve’ın da bir rolü var. CS 1.6’yı korumak ve dağıtımına devam etmek için Valve’ın ne gibi bir motivi var? Oyuna yeni başlayan ya da CS’yi tekrar satın alanlara yılda birkaç bin oyun daha satabilirler. Oyun modu Valve tarafından satın alındığından ve ticari bir ürün haline getirildiğinden beri 1.x.’ten başlayarak geliştirileceği belliydi. Ne kadar büyük olursa olsun hiçbir oyuncu kitlesi bir firmanın ticari ürününün geleceğini ya da yönünü belirleyemez. CS 1.6’nın her ne kadar iyi niyetlerle tasarlanmış olsa da, oyunu bir numaralı LAN turnuvası oyunu olarak tutmak için yeterli değil. Teknik sebepler bir kenara dursun, sonuç itibariyle oyunu oyuncular değil, Valve yönettiği için bu amaca ulaşılamayacak. Valve, kâr amaçlı bir şirket ve Counter-Strike: Source’un satışından, önceki versiyonun satışından elde ettiği paranın çok daha fazlasını elde etmeyi planlıyor.

Dolayısıyla Valve ve oyun turnuva organizasyonları arasında, Valve’ın CS:Source için planları ve oyun turnuvalarının 2005’te hangi oyunu oynatması üzerine geçen bir konuşma hayal edelim. Valve turnuva organizatörlerine, CS’nin geleceğinin 1.x.’te değil CS:Source’da olduğunun garantisini verecektir. Turnuva organizatörleri de bu bilgiyi alır ve muhtemel bir oyuncu tepkisini Counter-Strike:Source gibi modern bir oyunu oynatmanın getireceği sponsor avantajlarıyla dengeler.

Turnuva organizatörleri ayrıca oyuncuların da profesyonel oluşuna güveniyor. Peki profesyonel olmaktan kasıt ne? Oyun mekaniklerini bu tartışmanın dışında bırakırsak, CS:Source’un 1.6’dan pek çok farkı var; özellikle de başka bir oyun motoru kullanılmasından doğan farklar. Kurallar, amaçlar, mantık olarak aynı oyun fakat sadece “farklı geliyor”. Yani bu noktada organizatörlerin güvendiği şey, oyuncuların tamamen profesyonel olup bir oyundan bir başka oyuna adapte olabilmeleri.
John “Fatal1ty” Wendel gerçek bir “profesyonel oyuncu”. Gelirini ödüller ve çeşitli sponsorluk anlaşmalarından elde ediyor. Turnuva organizatörlerinin de güvendiği şey, mevcut oyuncuların sadece profesyonel CS 1.x. oyuncuları olmamaları, genel olarak profesyonel oyuncu olmaları. Bu da yeni bir oyun sunulduğu zaman, oyuncunun bunu kendi gelişimi için bir fırsat olarak görmesini gerektiriyor. Bir oyunu oynarken, o oyunda dünya klasmanında oynandığının bilinmesinin getirdiği rahatlık ve aşinalık her zaman önemlidir fakat asıl üstün oyuncuları diğerlerinden ayıran şeyler aim’leri, tepki hızları, takım oyunları ve oyuna olan bağlılıklarıdır. CPL’in oyunculardan istediği şey ise, bu özelliklerini yeni bir oyun alanında geliştirmeleri. Bu açıdan CS : Source farklı olmayacak, en iyi yine en yukarı yükselecek.

Peki bu CS 1.6’nın öldüğü anlamına mı gelir? 1.6 tamamen bırakılıp herkes olduğu gibi CS:Source’a mı geçmelidir? Hayır. Burda açıklamaya çalıştığımız şey, Counter-Strike:Source’un nasıl profesyonel takım oyunu bazlı oyun haline geleceği. Eğer CS oynayarak para kazanmak istiyorsanız, “pro” oyunu oynamak istemeniz muhtemeldir. Eğer sadece oyun oynayıp zevk almak için oynuyorsanız ve CS:Source’u deneyip beğenmediyseniz neden zorlayasınız ki? RTCW, Ravenshield, BF1942 gibi genelde sadece zevk için oynanan pek çok oyun var. Bunların hepsinin de aktif ve tutkulu taraftarları olmasına rağmen ortada belli bir LAN geliri olmadığı için bu oyunlar için tamamen profesyonel takımlardan söz etmek biraz zor. Oyuncular ve oyuncu toplulukları, orijinal yapımcının etkisi olmadan yıllarca varlıklarını sürdürebilirler. Profesyonel oyunu takip etmek ya da etmemek ise tamamen kişinin ya da takımın tercihine kalması gereken bir karardır. Bu kararda da şüphesiz bir hobi ve profesyonel bir spor arasındaki farklar göz önünde bulundurulmalıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://extrajail.co.cc
 
Profesyonel oyunculuk ve Counter-Strike:Source
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ex[TR]a JaiL DeathruN ServeR 95.173.173.156 :: Counter Strike-
Buraya geçin: